23 Mayıs 2013 Perşembe

Haftanın Kitabı 89: Takvim Öyküleri

Haftanın Kitabı 89: Takvim Öyküleri


Künye: Takvim Öyküleri, Yüksel Pazarkaya, CEM YAYINEVİ, 4 cilt, kutulu, 880 sayfa.

Özet: 365 günün her biri için bir öykü.



İçindekiler: Güz Öyküleri, Yüksel Pazarkaya, CEM YAYINEVİ, Yayın Yılı: 2007, Kitap Kağıdı, 240 sayfa, 135x195 mm, Karton Kapak

Yüksel Pazarkaya’nın Güz Öyküleri, 91 kısa öyküden oluşuyor. Eylül, ekim ve kasım aylarının her günü için bir kısa öykü ya da anlatı sunuyor. Bunların bazıları kısa öykü tanımını zorlayarak, anlatım sanatının çeşitlemeleriyle farklı bir yapıt sergiliyor. Güz Öyküleri dosyası, Beşiktaş Belediyesi Kültür Platformu’nun 2006 yılında düzenlediği Haldun Taner Kısa Öykü Ödülü’nü kazandı.

Kış Öyküleri, Yüksel Pazarkaya, CEM YAYINEVİ, Yayın Yılı: 2008, 192 sayfa, Kitap Kağıdı, 135x195 mm, Karton Kapak

Kış Öyküleri ile Yüksel Pazarkaya'nın her güne bir öykü dizisinin Güz Öyküleri'nden sonra ikinci kitabını sunuyoruz. Aralık, ocak, şubat aylarının her günü için bir şiir öykü ya da betim. Özelliği, günlük yaşamın sadeliğinden, genelde göze batmayan ya da umursanmayan ayrıntılarından, yaşanmışlıklarından kotarılan anlatılar olması. Yalın, yoğun, gereğinde şiirsel bir dille, Çağdaş Takvim Öyküleri...

Bahar Öyküleri, Yüksel Pazarkaya, CEM YAYINEVİ, Yayın Yılı: 2009, 224 sayfa, Kitap Kağıdı, 135x195 mm, Karton Kapak

Takvim Öyküleri, farklı bir öykü türünün ürünleri. Bahar Öyküleri, Yüksel Pazarkaya’nın dört kitaptan oluşan takvim öykülerinin, daha önce yayınlanan Güz Öyküleri ile Kış Öyküleri ardından üçüncü kitabı. Bahar Öyküleri, Mart, Nisan ve Mayıs aylarının her günü için ayrı bir anlatıyı içeriyor. İç ve dış yaşanmışlığın dile vurumu. Günlük yaşantıların somutluğuyla iç evrenin düşselliği, anlatıcı Ben’in o günkü havasına göre, bu öykülerde yansıyor.
   
Yaz Öyküleri, Yüksel Pazarkaya, CEM YAYINEVİ, Yayın Yılı: 2009, Kitap Kağıdı, 224 sayfa, 135x195 mm, Karton Kapak

Takvim öyküsü Rönesansın, dolayısıyla matbaanın bir ürünüdür. Matbaa ile birlikte takvim üretimi ve yayımı da hız kazanmaya, bu ürüne okunacak metinler konulmaya başlamıştır. Bu metinlerin özelliği, okuma alışkanlığı sürecinin henüz başında yaşayan insanlara uygun, okumayı sevdirecek, yaygınlaştıracak metinler olmasıdır. 16. yüzyıldan itibaren artan okuma gereksinimini karşılamak amacıyla takvimlere tarih ya da yazın eki olarak konur. 1780lerden itibaren, aydınlanmayla yaygınlaşır, gelişir. Bazı batılı yazarlar 19. yüzyıldan itibaren, bu türe edebi bir nitelik vererek, takvim ortamından ayrı yazmaya başlarlar. XX. yüzyılda da bu edebi türün ürünleri takvimden ayrı özgün derlemelerde toplanmaya başlar. Hebel’den Brecht’e birçok yazar, halk yaşamından eğlendiren, düşündüren konuları takvim öyküleri türünde kaleme almıştır. Türk yazınında bu türün örneği neredeyse yoktur. İlk kez dört kitap halinde yayınlanan Güz Öyküleri, Kış Öyküleri, Bahar Öyküleri, Yaz Öyküleri ile bu türü, batıdaki örneklerinden bağımsız, özgün olarak deneyen takvim öyküleri sunuluyor. Öykü türüne sokulacak metinler yanında anı, deneme, günce, betim, söylence türlerini çağrıştıran metinlerin de yer aldığı, kısaca anlatıyı bütün olarak kucaklamayı amaçlayan çağdaş yazılar. Hem öykü, hem her şey...

İndirme bağlantısı

yazışmak üzere, neşeli okumalar ve seyirler dilerim.
23 mayıs 2013 perşembe, Antalya, Türkiye
Harun Taner <harun.taner.antalya@gmail.com>