6 Ağustos 2013 Salı

Antalya Güncesi

Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’ne müebbet hapis


6 Ağustos 2013 HANIM BÜŞRA ERDAL -GÖKSEL GENÇ, METİN ÇOLAK - İSTANBUL (zaman)

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 yıldır devam eden Ergenekon davasında kararını dün açıkladı. 275 kişinin yargılandığı davada 100 sanık terör örgütü üyeliğinden mahkum oldu. Aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un da bulunduğu 19 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Ergenekon’un ‘silahlı terör örgütü’ olduğunu tescil etti. 66’sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı Ergenekon davasında dün karar günüydü. Asrın davasının Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki son duruşmasına izleyici alınmadı. 63 tutuklu sanık salonda hazır bulundu. Duruşma, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin de aralarında bulunduğu 6 hâkim ile 3 savcının yerini almasıyla öğlen saatlerine doğru başladı. Ve kararlar, duruşmaya katılan sanıkların yüzüne okundu. Danıştay saldırganı Alparslan Arslan, Muzaffer Tekin, Veli Küçük ve Doğu Perinçek’in de  aralarında bulunduğu 10 sanık ‘darbe teşebbüsü’ suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezasına çarptırıldı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ,  eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız ve emekli Orgeneral Nusret Taşdeler’le birlikte 9 sanığa müebbet hapis cezası verildi. Yaklaşık 100 sanık da ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan mahkum oldu. 17 sanık tahliye edilirken, 13 sanık hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Kararları oybirliğiyle alan mahkeme heyeti ‘Ergenekon’ diye tanımlanan yapının terör örgütü olduğunu da tescil etti. Yüzyılın davası Ergenekon’un karar duruşmasını basma çağrıları üzerine İstanbul Valiliği, Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nin etrafında geniş güvenlik önlemleri aldı. Cezaevine giden TEM Otoyolu, Kınalı Kavşağı’ndan itibaren trafiğe kapatılırken, cezaevinin E-5 girişinde ise arama noktaları oluşturuldu. Mahkemenin kararı gereği izleyiciler duruşma salonu çevresine alınmadı. Bina 08.00’de açıldı. Yoğun güvenlik önlemleri, x-ray cihazının ötmesi nedeniyle avukatların ayakkabılarını çıkarmak zorunda olması tartışmalara sebep oldu. CHP Milletvekili Muharrem İnce, arama sırasında ayakkabılarını çıkarmayı reddetti. Arama sırasında zorluk çıkaran isimlerden biri de Bedrettin Dalan’ın avukatı Azmi Ulu oldu. Üzerinin aranmasına karşı çıkan Ulu hakkında Jandarma görevlileri tutanak tuttu. Bu sırada görüntülü kayıt yapan jandarma görevlileri ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal arasında tartışma yaşandı. Jandarma görevlilerinin kayıt alması ve aramasına karşı çıkan ikili, “Size bu emri kim veriyor? Böyle bir hakkınız yok. Konusu suç olan emri yerine getiremezsiniz.” diyerek bağırdı. 20 Ekim 2008’de başlayan davanın karar aşamasında saat 10.20 sularında basın mensupları, milletvekilleri ve avukatlar duruşma salonuna alındı. Salona sanıklardan ilk olarak saat 11.30’da Cumhuriyet Gazetesi’ne molotof attığı iddiasıyla yargılanan Bedirhan Şinal girdi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, emekli Org. Hurşit Tolon ile gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan salona birlikte geldi. Bu sırada jandarmaları protesto eden bazı avukatlar masaların üzerine çıktı. Aralarında Emine Ülker Tarhan, Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi’nin bulunduğu 52 CHP’li vekil sanıkları alkışladı ve selamladı. İzleyiciler kısmına dönen tutuklu sanık Mustafa Balbay, “Herkes hazırlansın, çok sıcak bir sonbahar geliyor. Bu dava siyasi, bunu halk da biliyor. Bugün verilen hüküm mahkemenin kendi hükmüdür.” diye tehditte bulundu. Sanıkların yerlerini almasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese kürsüye geldi. Kararın 2 kısımdan oluştuğunu belirten Özese, birinci bölümde sanıkların bireysel durumlarının ele alındığını, ikinci bölümde ise sanıkların tutukluluk ve tahliye durumlarının değerlendirildiğini anlattı. Avukatların bütün engelleme çabalarına rağmen mahkeme heyeti üyeleri oybirliğiyle alınan kararı okudu.

10’U AĞIRLAŞTIRILMIŞ 19 MÜEBBET HAPİS
Ağırlaştırılmış müebbet alan 10 sanık şöyle:
Danıştay saldırganı Alparslan Arslan: 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 90 yıl hapis
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük: 2 kez ağırlaştırılmış müebbet
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin: 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 117 yıl hapis
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Ağırlaştırılmış müebbet
Emekli Albay Dursun Çiçek: Ağırlaştırılmış müebbet
Tuncay Özkan: Ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl hapis
Dursun Ali Özoğlu: Ağırlaştırılmış müebbet
Emekli Albay Fikri Karadağ: Ağırlaştırılmış müebbet
Avukat Kemal Kerinçsiz: Ağırlaştırılmış müebbet
Emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım: Ağırlaştırılmış müebbet
Müebbet alan 9 isim ise şunlar:
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ: Müebbet
Eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız: Müebbet
Eski Jandarma Komutanı Orgeneral Şener Eruygur: Müebbet
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon: Müebbet
Emekli Orgeneral Nusret Taşdeler: Müebbet
Emekli Albay Fuat Selvi: Müebbet
Emekli Korg. Mehmet Eröz: Müebbet
Türk Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü Sevgi Erenerol: Müebbet
Sendikacı Mustafa Özbek: Müebbet


HAPİS CEZASI ALANLAR
Emekli Org. Tuncer Kılınç: 13 yıl 2 ay hapis
Mehmet Haberal: 12 yıl 6 ay
Eski Özel Harekat Daire Bşk. Vkl. İbrahim Şahin: 49 yıl 4 ay
Emekli Albay Arif Doğan: 47 yıl 3 ay
Mustafa Balbay: 34 yıl 8 ay
Evinde mühimmat bulunan Oktay Yıldırım: 33 yıl 10 ay
Yalçın Küçük: 22 yıl 6 ay
Emekli Tuğg. Levent Ersöz: 22 yıl 6 ay
Emekli Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu: 20,5 yıl
Emekli Yarbay Mustafa Dönmez: 49 yıl 2 ay
Emekli Binbaşı Fikret Emek: 41 yıl 4 ay
Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu: 15 yıl 8 ay
Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz: 13 yıl 11 ay
Eski İnönü Rektörü Fatih Hilmioğlu: 23 yıl
Emekli Albay Levent Göktaş: 23 yıl 9 ay
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur: 29 yıl 3 ay
Emekli asker ve Avukat Serdar Öztürk: 25 yıl 6 ay
Emekli Astsubay Zekeriya Öztürk: 19 yıl 6 ay
Eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan: 14 yıl 5 ay hapis
CHP Milletvekili Sinan Aygün: 13 yıl 6 ay
Cumhuriyet Gazetesi saldırısı faili Bedirhan Şinal: 18 yıl 8 ay
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever: 15 yıl hapis
Emekli Astsubay Mehmet Demirtaş: 22 yıl hapis
Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu: 9 yıl 6 ay
Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Erdal Şenel: 7 yıl 6 ay
Emekli Org. Kemal Yavuz: 7 yıl 6 ay
Emekli Tuğamiral Alaattin Sevim: 10 yıl
Emekli Korg. İsmail Hakkı Pekin: 7,5 yıl
Albay İlyas Çınar: 12 yıl 2 ay
Teğmen Noyan Çalıkuşu: 8 yıl 6 ay
Teğmen Mehmet Ali Çelebi: 16 yıl 6 ay
Gazeteci Adnan Bulut: 6 yıl
Eski Aydınlık Yayın Yönetmeni Ferhan Bolluk: 7 yıl 6 ay
Gazeteci Vedat Yenerer: 7 yıl 6 ay
Gazeteci Ünal İnanç: 19 yıl 1 ay
Eski rektör Ferit Bernay: 10 yıl
Eski rektör Mustafa Yurtkuran: 10 yıl
UBP Genel Başkanı Semih Tufan Gülaltay: 12 yıl
Sedat Peker: 10 yıl, Mehmet Perinçek: 6 yıl
Ali Yasak (Drej Ali): 6 yıl 3 ay
Ferda Paksüt: 2 yıl 6 ay
Danıştay sanığı Osman Yıldırım: 8 yıl 9 ay
Ergun Poyraz: 29 yıl 4 ay
İşçi Partisi’nin avukatı Emcet Olcayto: 13 yıl 2 ay
Prof. Dr. Erol Manisalı: 9 yıl, Bekir Öztürk: 12 yıl
Turan Özlü: 9 yıl, Güler Kömürcü: 7 yıl 6 ay
Özlem Konur Usta: 6 yıl 3 ay
Fatma Cengiz: 11 yıl
Eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan: 1 yıl 3 ay
Adli Tıp Enstitüsü’nden Doç. Dr. Ümit Sayın: 4 yıl
İşçi Partili Hikmet Çiçek: 21 yıl 9 ay
İşçi Partisi yöneticisi Hayrettin Ertekin: 12 yıl
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Avukat Levent Temiz: 10 yıl, Boğaç
Kaan Murathan: 17 yıl
İşçi Partisi Yöneticisi Adnan Akfırat: 19 yıl
İbrahim Özcan: 12 yıl
Aydınlık Dergisi Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım: 16 yıl 10 ay
İbrahim Özcan: 14 yıl 8 ay
Avukat Nusret Senem: 20 yıl 3 ay
Sami Hoştan: 10 yıl, Kemal Aydın: 20 yıl 8 ay


21 sanık beraat etti: Ali Yiğit, Süleyman Esen, Salih Kunter, Caner Taşpınar’la birlikte 21 sanık beraat etti.

Ceza alan 17 sanığa tahliye: “Mehmet Haberal, Hıfzı Çubuklu, Mehmet Otuzbiroğlu, İsmail Hakkı Pekin, Osman Yıldırım, Cemal Gökçeoğlu, Erkan Ayyıldız, Fatma Cengiz, Hüseyin Yanç, Hulusi Gülbahar, İbrahim Özcan, Kenan Özay, Mehmet Perinçek, Mehmet Bülent Sarıkahya, Sedat Özüer, Selçuk Özkan, Ziya İlker Göktaş.”

13 kişiye yakalama kararı: “Şener Eruygur, Yalçın Küçük, Tuncer Kılınç, Kemal Alemdaroğlu, Ahmet Cinali, Adnan Türkkan, Hüseyin Buzoğlu, Merdan Yanardağ, Tunç Akkoç, Adnan Akfırat, Mehmet Ali Çelebi, Kemal Şahin, Levent Temiz.”

4 sanığa adli kontrol uygulanacak: “Arif Doğan, Hüseyin Vural Vural, Ünal İnanç, Mustafa Özbek.”

6 firarinin dosyası ayrıldı: Bedrettin Dalan ve Turan Çömez’le birlikte 6 firari sanığın dosyaları ayrıldı.

Ölen 3 sağın davası düştü: Dava sürecinde ölen İlhan Selçuk, Engin Aydın ve Murat Özkan’ın hakkında açılan davaların düşürülmesine karar verildi.

Silah dolu botun hedefi Silivri’ydi, hakimlere suikast mektubu gitti Ergenekon davasının karar duruşması için alınan yoğun güvenlik önlemlerinin sebebinin, terör örgütü DHKP-C’den mahkeme heyetine yönelik suikast ihbarlarının olduğu öğrenildi. Sakız Adası’nda silah dolu botla yakalanan DHKP-C’lilerden birinin isminin, ihbar mektubunda adı geçen kişi olduğu ifade edildi. Alınan bilgilere göre, mahkemenin güvenlik önlemlerine ilişkin aldığı ara kararla duruşmada daha önce yaşanan ve şiddet içeren olaylar meydana gelmesi sebebiyle avukatların üstlerinin aranması ve yakınlarının alınmamasına karar verildi. Dava avukatlarının içinde bulunduğu grupların şiddet çağrısı, ‘yıkacağız’ söylemleri ve duruşmaya katılan avukatların ‘yıkacağız’ şeklindeki beyanları alınan kararda etkili oldu. İçeriği somut isimlere dayanan mahkemeye yönelik tehdit ihbarının Sakız Adası’nda ele geçirilen patlayıcı madde ve DHKP-C üyelerinin ihbar bilgisiyle büyük ölçüde örtüşmesinden dolayı bu önlemlerin alındığı ortaya çıktı. Tarlaları önce göstericiler, ardından polis ateşe verdi Ergenekon davasının görüldüğü salona ulaşmaya çalışan göstericiler anızları ateşe verdi. Sabah erken saatlerden itibaren E-5 karayolu Silivri Cezaevi kavşağında toplanan TGB üyeleri, duruşmaya girmek istedi. Cezaevi yerleşkesine alınmayan göstericiler, jandarma engelini tarladan geçerek aşmayı denedi. Ancak göstericiler güvenlik güçlerinin engeline takıldı. Yaklaşık 500 kişilik gruba jandarma ve polis tarafından tazyikli su, biber gazı ve plastik mermi ile müdahale edildi. Göstericiler kaçarken, bazıları anızları ateşe verdi. Yakılan tarlalara ilk müdahale Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ile yapıldı. Daha sonra itfaiye ekipleri olay yerine gelerek yangını söndürdü. Kararın açıklanmasının ardından çıkan olaylarda otlar bu kez polisin attığı gaz bombaları sebebiyle tutuştu. Sivil uçaklara uçuş yasağı Ergenekon davası sebebiyle alınan güvenlik tedbirleri kapsamında Silivri hava sahası sivil uçuşlara kapatıldı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, Silivri üzerinde uçuş yasağı getiren NOTAM (Notice to Airmen-Havacılara Uyarı) yayınladı. NOTAM’a göre, dün saat 02.00’den saat 18.00’e kadar Silivri Cezaevi merkezli 7 deniz mili (12,9 kilometre) çapındaki hava sahasında uçak ve helikopterler dahil tüm hava araçlarının uçuşu yasaklandı. Yer seviyesinden başlayan yasak, 3 bin feet (bin metre) yüksekliğe kadar geçerli olacak. TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı hava araçlarının yanı sıra Sağlık Bakanlığı’na hizmet veren hava ambulansları ve yangın söndürme uçak-helikopterleri yasak kapsamı dışında tutuldu. Bu arada askerî helikopter de güvenlik amaçlı bölgede tur attı. X-ray cihazında detaylı arama Duruşma salonu binasına girenler x-ray cihazından geçirildi ve detaylı şekilde arandı. X-ray cihazının önünde kurulan kamera sistemiyle de binaya giriş yapanların görüntüsü alındı. Duruşma salonu binasına giren basın mensuplarının da sarı basın kartı bilgileri bilgisayardan kontrol edildi. Detaylı aramaya bazı sanık avukatlar tepki gösterdi. Avukatlarla görüşen mahkeme heyetinin, özellikle x-ray cihazından geçişlerde biraz daha yumuşak davranılması gerektiği konusunda personeli uyardığı belirtildi. Tekirdağ-İstanbul karayolu trafiğe kapatıldı Ergenekon duruşması sebebiyle Tekirdağ-İstanbul D-110 Karayolu, Silivri Kınalı mevkiinde trafiğe kapatıldı. Polisler tarafından geri çevrilen araçlar, Çorlu üzerinden TEM’e sevk edildi. Jandarma ve polis, cezaevine giden yolları, TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu girişinden itibaren de kapattı. Bunun üzerine karayolunda yaklaşık 20 kilometrelik araç kuyruğu oluştu. Trafikte bekleyen sürücüler polise tepki gösterdi. Yollarda kontrol noktaları oluşturuldu. Girişler, kimlik kontrolü ile sağlandı. Belgeleri eksik bazı otobüslere ise polis tarafından cezai işlem uygulandı. Sanıklara destek vermek üzere otobüslerle Silivri’ye giden gruplar da jandarma ekipleri tarafından geri çevrildi. Tutuksuz sanıklar, bavullarıyla duruşmaya geldi Tutuksuz sanıklardan bazıları da Silivri’ye gitti. Bavullarıyla gelen tutuksuz sanıklardan Gürcihan çifti, mahkemenin hukuksuz davrandığını ileri sürdü. Sanık yakınlarının içeri alınmamasını eleştiren Fatma Sibel Gürcihan, bunun mahkemenin kararına gösterge olduğunu iddia etti. Gürcihan, tutuklama kararı çıkması ihtimaline karşı bavullarıyla geldiklerini söyledi. Tutuksuz sanık olan eşi Behiç Gürcihan da davayı eleştirdi. Karara kızan eylemciler yol kapattı, polisle çatıştı Ergenekon duruşmasında karar açıklandıktan sonra eylemcilerle polis arasında çatışma yaşandı. Sanıkların aldığı cezalara tepki gösteren eylemciler, D-100 karayolunu trafiğe kapadı. Bunun üzerine Çevik Kuvvet ekipleri, TOMA ile göstericilerin üzerine tazyikli su sıktı. Ardından gaz bombası kullandı. Karayolu birden savaş alanına döndü. Yoğun gaz altında kalan yolda gidiş ve gelişler durdu. Eylemciler ise polise taşla karşılık verdi. Ardından Çevik Kuvvet ekipleri eylemcileri gözaltına almaya başladı. Müdahalede çok sayıda polis plastik mermi kullandı. Olaylar esnasında atılan gaz bombalarının düştüğü kuru otlar da tutuştu. Sert rüzgârın da etkisiyle yangın genişledi. Birden fazla noktada yangın çıkmaya başlayınca itfaiye ekipleri olay yerine sevk edildi. İtfaiye ve TOMA’lar yangınları daha fazla büyümeden söndürdü. Lüks bir araç ise yanmaktan son anda kurtarılırken, E-5 karayolundan geçen benzin dolu bir tankerin alev almaması büyük bir faciayı önledi. Polisin müdahalesi esnasında bazı gazeteciler atılan taşlardan dolayı yaralandı. Arbedede bir polis memuru da atılan taş ile yaralanarak uzun süre yerde kaldı. Yaralı polisin yardımına mesai arkadaşları koştu. İlk müdahalesi yapılan polisin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Sanık yakınları tepkili: Bu son değil, Yargıtay aşaması var İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına sanık yakınları tepki gösterdi. Ergenekon davasında 34 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay, “Bu asla bir son değil. Daha Yargıtay aşaması var. Balbay’ın yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi. Kararın ardından Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan ve Dursun Çiçek’in kızı İrem Çiçek, cezaevi önünde eylem yaptı. Nazlıcan Özkan ve İrem Çiçek, duruşma salonundan çıkar çıkmaz dev nane posteri açtı. ‘Direne direne kazanacağız.’ diye slogan atan ikili, basın mensuplarına açıklama yaptı. Kararın adaletsiz olduğunu savunan Özkan, “Naneleri kopararak bitiremeyecekler.” dedi. Çiçek ise haksızlıkları mücadele ederek yok edeceklerini kaydetti. Davada ömür boyu hapis istemiyle yargılanırken hakkında 10 yıl 3 ay hapis cezası kararı çıkan Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut da  “Yargıtay’da bozulacağına eminim.” dedi. 13 yıl 6 ay hapis cezası alan CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, açıklanan karara gerekli itirazları yapacağını belirterek, bu sürecin sonunda beraat edeceğine inandığını dile getirdi. Kararı eleştiren Yargıçlar Sendikası da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Hukuk ihlallerinin içinden adalet çıkarmanın güçlüğünü izaha imkân yoktur. Türk hukuk tarihi bu günü anmayacak fakat unutmayacaktır da.” Temyiz süreci başladı, işte adım adım hukukî süreç İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararında bazı sanıklar, ceza almalarına rağmen hapiste bulundukları süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Söz konusu isimler beraat eden sanıklarla birlikte cezaevinden çıkacak. Ancak mahkeme kararı yargı sürecinin sonu anlamına gelmiyor. Sanıkların aleyhte verilen kararlara itiraz hakkı bulunuyor. Karar, yüzüne karşı okunan sanıklar tarafından 7 gün, gıyabında karar verilen sanıklar için ise tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde temyiz edilebilecek. Bundan sonraki inceleme Yargıtay tarafından yapılacak. Yargıtay’daki incelemede yerel mahkemenin kararı aynen onanırsa Ergenekon sanıklarına verilen kararlar kesinleşmiş olacak. Bu aşamada, ceza almasına rağmen yerel mahkemenin tahliye kararlarıyla serbest bırakılan sanıklar tekrar tutuklanarak cezaevine gönderilecek. Ergenekon sanıkları için bir sonraki süreci Anayasa Mahkemesi oluşturuyor. Yüksek Mahkeme’ye yapılacak bireysel başvurulardan da olumlu sonuç çıkmazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolu açılacak. Kararın Yargıtay tarafından bozulması durumunda ise dosya yeniden yerel mahkemeye gönderilecek. Yargıtay’ın verdiği bozma kararı doğrultusunda yeniden yargılama yapılacak.